Otizm İçin Önemli Keşif
Okul çağındaki otizmli çocuklarda amigdalanın anormal derecede büyük olduğu uzun zamandır biliniyor. Ancak bu büyümenin tam olarak ne zaman gerçekleştiği bilinmiyordu. Mark D. Shen önderliğinde yürütülen çalışma, büyümenin ne zaman gerçekleştiğini ortaya çıkardı. Çalışma otizmin tanı ve tedavisine yeni bir perspektif kazandırabilir.
Geçtiğimiz gün yayınlanan bir çalışma, 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü öncesi ümitlendiren bir keşif ortaya çıkardı. Çalışma, otizm belirtileri ortaya çıkmadan önce amigdalanın aşırı büyümesini belgeleyen ilk araştırma olarak literatüre geçti. Araştırma, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’daki 10 üniversiteden oluşan bir konsorsiyum olan The Infant Brain Imaging Study (IBIS) Network aracılığıyla gerçekleştirildi.
Araştırma otizm geliştirme ihtimali yüksek (otizm tanılı kardeş öyküsü) olan çocuklar üzerinde gerçekleştirildi. Sonrasında otizm geliştiren çocukların bilgileri tekrar tarandı. Çalışma Amerikan Psikiyatri Dergisi’nde yayınlandı.
Çalışma, Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı alan 6 ve 24 ay arasındaki çocuklarda bilişsel yeteneklerde kademeli bir düşüş olduğunu ortaya çıkardı. Otizm gelişen bebeklerde, altı aylıkken amigdalanın boyutunda hiçbir fark görülmedi. Ancak amigdala 6 ile 12 aylıkken daha hızlı büyümeye başladı. Ayrıca büyümenin 24 ay boyunca devam ettiği ortaya çıktı.
Araştırmacılar, ilk yılda amigdaladaki aşırı büyümenin çocuğun iki yaşındaki sosyal eksiklikleri ile bağlantılı olduğunu buldular. Ayrıca bebeklik döneminde amigdala ne kadar hızlı büyürse, çocuğun gösterdiği sosyal zorlukların o kadar arttığını ortaya çıkardılar.
Çalışma yazarları amigdalanın aşırı büyümesinin sebebinin görsel ve duyusal bilgilerin yoğun şekilde işlenmesi ve bunun da strese yol açarak büyümeye neden olduğu yönünde.
Çalışmanın kıdemli yazarı Çocuk Psikiyatri Profesörü J. Piven verdiği röportajda;
“Araştırmamız, otizm geliştirme olasılığı yüksek olan çocukları destekleme ve müdahale etmek için doğumdan sonraki ilk bir yılın ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardı. Bebeklerde sosyal semptomlar ortaya çıkmadan önce müdahalenin odak noktası, görsel ve diğer duyusal süreçleri iyileştirmek olabilir.” dedi.
Prof. Dr. J.Piven
Makale Kaynak: https://ajp.psychiatryonline.org/doi/10.1176/appi.ajp.21090896