GüncelBeyin ve SinirDoktor HaberleriHastalıklara YaklaşımVideo Haber

Ağrı Kesici Kullanımı Bağırsaklara Ciddi Zararlar Veriyor

Bağırsaktaki Ağrı Nöronlarının Önemi

Ağrı, bir şeylerin yanlış olduğunu bildirmek ve bir zararın varlığını tespit etmek için evrimin bir hediyesi olarak kabul edilir. Bu yüzden ağrı bize dikkat etmemizi söyleyen bir uyarı sistemi gibidir. Ama ya ağrı sadece bir alarm zilinden daha fazlasıysa? Ya acının kendisi bir koruma türüyse?

Isaac Chiu ve ekibinin yaptığı çalışma farelerde durumun tam da böyle olduğunu gösterdi. Dünyanın önde gelen dergilerinden biri olan Cell’de geçtiğimiz gün yayınlanan araştırmada, fare bağırsağında bulunan ağrı nöronlarının, normal koşullar altında koruyucu mukusun varlığını düzenlediğini ve iltihaplanma durumunda bağırsak hücrelerini daha fazla mukus salması için uyardığını öne sürdü.

Isaac Chiu röportajında, ağrı nöronlarının, goblet hücreleri olarak bilinen mukus içeren bağırsak hücreleriyle doğrudan iletişime girdiğini gösteren, karmaşık bir sinyalleşme kaskadını ve ne anlama geldiğini anlattı.

Isaac Chiu “Çalışmamızda, bağırsaktaki ağrıya aracılık eden sinirlerin bağırsakları kaplayan epitel hücreleriyle iletişime geçtiğini gördük.” dedi. Isaac Chiu, “Bu sinir sisteminin bize ağrıyı hissettirmenin yanında bağırsak bariyerinin korunmasında ve iltihaplanma sırasında önemli bir oyuncu olup olmadığını sorgulattı.” dedi.

Bağırsaklarımız ve solunum yollarımız goblet hücreleriyle dolu olduğunu söyleyen Chiu, kupa benzeri görünümleriyle adlandırılan bu goblet diğer adıyla kadeh hücreleri, organların yüzeyini aşınma ve hasardan koruyan, koruyucu bir kaplama görevi gören, protein ve şekerlerden oluşan jel benzeri mukus içerdiğini söyledi. Chiu, bağırsaktaki ağrı algılayan nöronlarla doğrudan etkileşime girerek bağırsak kadeh hücrelerine koruyucu mukus salgılattığını gördüklerini aktardı.

RAMP1 Reseptörü ve CGRP İlişkisi

Araştırmalarında, ağrı nöronlarından yoksun farelerin daha az koruyucu mukus ürettiğini ve bağırsak mikrobiyal kompozisyonlarında değişiklikler yaşadıklarını gözlemlemişler. Bu değişiklikleri anlamlandırabilmek için ağrı nöronlarının varlığında ve yokluğunda kadeh hücrelerinin davranışını analiz etmişler. Kadeh hücrelerinin yüzeylerinin, hücrelerin diyet ve mikrobiyal sinyaller tarafından aktive edilen RAMP1 adı verilen bir tür reseptöre sahip olduklarını söyledi. Bu reseptörlerin, nöronlar uyarıldığında yakındaki ağrı nöronları tarafından salınan CGRP adlı bir kimyasal ile bağlandığını aktardı. Chiu, bulunan bu RAMP1 reseptörlerinin, hem insan hem de fare goblet hücrelerinde de mevcut olduğunun da altını çizdi. Deneyler, belirli bağırsak mikrobiyotasının varlığının, bağırsak homeostazını sürdürülebilmesi için CGRP salınımını aktive ettiğini de göstermiş.

Chiu, “Bu bulgu bize, bu sinirlerin yalnızca akut inflamasyon tarafından değil, aynı zamanda başlangıçta tetiklendiğini söylüyor.” dedi. “Etrafta düzenli bağırsak mikroplarının olması bile sinirleri tetikliyor ve kadeh hücrelerinin mukus salmasına neden oluyor.” dedi. Chiu, bu geri besleme döngüsünün mikropların nöronlara sinyal göndermesini, nöronların mukusu düzenlemesini ve mukusun bağırsak mikroplarını sağlıklı tutmasını sağladığını söyledi.

Çalışma, mikrobiyal varlığın yanı sıra, diyet faktörlerinin de ağrı reseptörlerini aktive etmede rol oynadığını göstermiş. Garibim farelere yoğun akut ağrıyı tetikleme yeteneği ile bilinen acı biberin ana maddesi olan kapsaisin yedirmişler. Farelerin ağrı nöronları hızla aktive olmuş ve kadeh hücrelerinin bol miktarda koruyucu mukus saldığını gözlemlemişler.

CGRP için ağrı nöronları veya goblet hücresi reseptörleri olmayan fareler, bir tür bağırsak iltihabı olan kolite daha duyarlı olduklarını gözlemlemişler. Chiu, “Bu bulgu, bağırsak disbiyozu olan kişilerin neden kolite daha yatkın olabileceğini açıklayabilir.” dedi. Araştırmacılar ağrı nöronları olmayan hayvanlara ağrı sinyali veren CGRP verdildiğinde, fareler mukus üretiminde hızlı bir iyileşme yaşamış. Tedavi, ağrı nöronlarının yokluğunda bile fareleri kolite karşı korumuş. CGRP’nin koruyucu mukus salgılanmasına yol açan sinyal zincirinin önemli bir tetikleyicisi olduğunu gösteriyor olabilir.

Yayınladıkları makaleye de buradan ulaşabilirsiniz.

Bilimsel haberlerden ilk sizin haberiniz olsun istiyorsanız HaberDr.com’u takip edin.

haberdr

Türkiye'nin En Sağlıklı ve En Güvenilir Haber Portalı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu